GÜLERYÜZFM FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GÜLERYÜZFM FORUM

GURBETTEN SILAYA SILADAN GURBETE SIZIN SESINIZ
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Islamda Görgü Kurallari

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:03 am

Islamda Görgü Kurallari FolderAKSIRMAK
Islamda Görgü Kurallari FolderAZGIN MİSAFİR
Islamda Görgü Kurallari FolderDAVETE İCABET
Islamda Görgü Kurallari FolderFAKİRİ ZİYARET
Islamda Görgü Kurallari FolderTOPLUM VE GÖRGÜ KURALLARI
Islamda Görgü Kurallari FolderGÖRGÜNÜN TEMELİ
Islamda Görgü Kurallari FolderİFFETLİ OLMAK
Islamda Görgü Kurallari FolderİYİLİĞE TEŞEKKÜR
Islamda Görgü Kurallari FolderKÖTÜLÜKTEN KORUNMAK İÇİN
Islamda Görgü Kurallari FolderMÜSTEHCEN KONUŞMAK
Islamda Görgü Kurallari FolderHEDİYELEŞMENİN ÖNEM
Islamda Görgü Kurallari FolderİLATİFE YAPMAK, NEŞELİ OLMAK
Islamda Görgü Kurallari FolderKALBİ YUMUŞATMAK İÇİN
Islamda Görgü Kurallari FolderHERKESİ ZİYARET UYGUN MU
Islamda Görgü Kurallari FolderMİSAFİRE ÇEŞİTLİ YEMEKLER VERMEK
Islamda Görgü Kurallari FolderMİSAFİRE EV AYIRMAK
Islamda Görgü Kurallari FolderMİSAFİRİN GÖREVLERİ
Islamda Görgü Kurallari FolderMİSAFİRE İKRAM GEREKİR
Islamda Görgü Kurallari FolderMİSAFİRE YÜKSÜNEREK HİZMET ETMEK
Islamda Görgü Kurallari FolderSABAH KALKARKEN
Islamda Görgü Kurallari FolderŞÜKÜR
Islamda Görgü Kurallari FolderUYKU ADABI





Görgü kuralları; toplumların inanç, eğitim, ekonomik güç, teknolojik seviye, örf ve âdetlerine göre farklılıklar gösterir Dünyadaki toplumların görgü kuralları, değişik olabildiği gibi, zamanın geçmesi ve teknolojik ilerlemeler de bazı görgü kurallarını kaldırıp, yerlerine yenilerinin konulmasına sebep olur

Görgüden maksat; bir toplumdaki insanların birbiriyle münasebetlerinde olgun, medenî davranışlar içinde bulunarak, fert ve toplumun huzurunu, rahatını temin eder Ayrıca bunlar, çok sık karşılaşılan günlük işlerde bir nizam ve intizamın hâkim olmasını sağlar Böylece toplum, belli bir rahatlığa kavuşur

Türkler, Müslüman olmadan önceki hayatlarında görgüye çok önem vermişlerdir Obalardan meydana gelen göçebe Türk boyları, beşeri münasebetlerini organize eden seviyeli ve ciddi görgü kuralları geliştirmişlerdir Diğer bir adı töre olan bu davranışlar, örf ve âdetler olarak toplumda uyulan kurallardır Uymayanlar çeşitli cezalara çarptırılırdı Müslüman olduktan sonra, eski inanışlarının yanı sıra, görgülerinden dinimize uygun olmayan tarafları da bırakarak uygun olan davranış şekilleri almışlar, uygun olanlarını ise dinin verdiği aşk ve şevkle iyice pekiştirmişlerdir Bu bakımdan milletimiz arasında yakın zamana kadar bu kurallar, âdeta yazılı olmayan birer kanun hüviyetini muhafaza etmiştir Böylece seviyeli, huzurlu ve sistemli bir toplum hayatı yaşanmıştır Bugün milletimizin çocuklarına büyük bir ihtimamla öğrettiği görgü kurallarının çoğu, asırlar öncesinden gelmektedir Bunlar kısaca şöyledir:

Türk âilesinde evin reisi babadır Âile fertleri babanın verdiği kararlara uyar ve onun arzu ve isteklerini yerine getirir Anne, âilenin en saygıya lâyık varlığıdır Evin iç düzeni ondan sorulur Çocuklar, her zaman şefkat ile bakılır, iyi yetişmeleri için itina edilir Dede ve ninelerin de beraber olduğu âilelerde, onların söz hakkı ve kararları daha önce gelir Görgünün esasını büyüklere saygı ve itâat, küçüklere şefkat ve merhamet teşkil eder Bu bakımdan her görgü kuralı bu temele göre şekillenmiştir

Evde küçükler büyüklerin yanında daima edepli bulunur Yanlarına izin alarak girer ve çıkarlar, kendilerine söyleneni dikkatle dinlerler Büyüklerin sözüne izin almadan karışmazlar ve sözü lüzumsuz yere uzatmazlar Kendilerine hitap edildiğinde, “Buyurun efendim” diye karşilik verirler

Ana babanin yatak odalarina, kapiyi vurup izin almadan girmezler Kardeşler, birbirine bagli ve saygilidir Abi, abla şefkatle doludur, kendilerini küçükler karşisinda mesul hissederler Küçükler de büyük kardeşlerine hürmet gösterir, onlarin isteklerini yerine getirirler Onlarin sözlerini dikkatle dinleyip peki efendim, baş üstüne diyerek cevap verirler Birbirinin eşya ve oyuncaklarini izinsiz kullanmazlar Kendilerinde olanlardan birbirine ikram ederler Kimseyi rahatsiz etmez, gürültü çikarmazlar

Misafirlige gitmeden önce ev sahibine haber verilir Kararlaştirilan gün ve saatte gidilir Evine girerken, kapinin zilini çalarak veya seslenerek, izin istenir! Izin üç defa olur Ilkinde ses verilmezse, bir dakika kadar sonra, ikinci defa da ses çikmazsa, üçüncü defa zile basmali, yine ses yoksa, 4 rekat namaz kilacak kadar bekledikten sonra gitmelidir! Kapi aralanirsa, aradigini sormadan önce, kendini tanitmalidir Evde ev sahibinin gösterdigi yere oturulur Eşyâlar, tablolar, kütüphanedeki kitaplar izinsiz kullanilmaz Ne ikram ederse, severek kabul edilir Ev sahibinin o günkü hâline göre, üzüntü veya sevincine ortak olunur Onun hoşlandigi konulardan konuşulur Çok fazla oturulmaz Evin içinin döşenişi, eşyalarin yeri ve durumu tenkit edilmez Giderken izin istenir, teşekkür edilir, duâ etmesi istenir ve bize de buyurun denilir


Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:09 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:04 am

Şimdi bu konu başlıklarını incelyelim



Aksırmak hakkında




Sual: Aksırana ne demelidir?
Cevap: Selam verenin selamını almak farz olduğu gibi, aksırana da "Yerhamükellah" demek
Hanefide "Farz"dır Bu farz-ı ayn değil, farz-ı kifayedir Yabancı kadınlara selam vermek ve aksırmalarına duâ etmek caiz değildir
Bir toplantıda, bir kimse aksırıp "Elhamdülillah" dese, orada bulunan biri, "Yerhamükellah" demezse, hepsi günah işlemiş olur
Biri derse diğerlerinin de söylemesi gerekmez Söylemeleri ise iyi olur Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Selamı ve teşmiti yayın!) [İbni Asakir] [Teşmit; aksırıp da, "Elhamdülillah" diyene, "Yerhamükellah" demek,
hayır ve bereketle duâ etmek demektir]
Aksırınca Elhamdülillah veya Elhamdülillahi Rabbil-âlemin veya Elhamdülillahi ala külli hâl demeli, bunu duyan müslüman da,
Yerhamükellah demelidir! Daha sonra aksıran Yehdina ve yehdikümullah demelidir! Orada bulunan başka biri de aynı duâyı söyleyebilir (RMuhtar)
Aksırma ile ilgili birkaç hadis-i şerif meali:
(Aksırmak Allahtan, esnemek şeytandandır) [Tirmizî]
(Müslümanın müslüman üzerindeki beş hakkından biri aksırıp Elhamdülillah diyene, Yerhamükellah diye teşmit etmektir) [Buharî]
(Aksırıp elhamdülillah diyene yehdikümullahü ve yuslihu baleküm de) [EDavüd]
(Aksırınca Elhamdülillah diyen, 70 türlü belâdan korunur) [İNeccar]
(Peşpeşe üç defa aksıran müminin imanı kalbinde sabittir) [Tirmizî]
(Aksıran hamdetmemişse, hatırlatmak için Elhamdülillah de! Çünkü aksıranın hamdetmesi her derde devadır) [Deylemî]
(Duâ ederken aksırmak, duânın kabulüne işarettir) [Taberânî]
(Aksırınca "Elhamdülillah" diyen gözağrısı görmez) [Taberânî]
(Aksıranı teşmit etmek, diş ve kulak ağrısından korur) [Şira]
(Aksırandan önce, "Elhamdülillah" diyen yan ağrısı görmez) [Taberânî]
(Konuşurken aksırmak, adaletli bir şahittir) [RMuhtar] [Konuşanın doğru söylediği anlaşılır]


Nezle ve Aksırma
Sual: Nezle olan, üçten fazla aksırsa, her aksırışta Elhamdülillah dese caiz olur mu?

Cevap: Caizdir Böyle nezle olan kimseye (Elhamdülillah) derse bir defa (Yerhamükellah) denir Bundan sonra Elhamdülillah dese de, yerhamükellah demek gerekmez Dense de mahzuru olmaz Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Aksıranı 3 defaya kadar teşmit et Daha sonra ister et, ister etme!) [Tirmizî]
(Arkadaşın aksırınca üç defaya kadar teşmit et, daha fazla aksırırsa nezle olmuş demektir) [Ebu Dâvud]


Esnemek ve Aksırmak

Sual:
Cevap: Uykusuzluk veya asabiyetten ileri gelenler hariç, esnemek iyi sayılmaz Esnerken ağzı, dudağı ısırarak kapamak mümkün olmazsa, sol elin dışı ile kapatmalıdır! Aksırırken de, çok ses çıkmaması için ağzı kapamaya çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kuvvetli aksırmak ve esnemek şeytandandır) [İbni Sünni]
(Esnerken ağzını kapat!) [Müslim]
(Genirirken, aksırırken yükselen sesten şeytan hoşlanır) [Beyhekî]


Helada Aksırmak
Sual: Helada iken aksıran Elhamdülillah der mi?
Cevap: İçinden söyler veya heladan çıkınca "Elhamdülillah" der (Halebi)




Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:09 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:04 am

Davete İcabet


Sual: Ziyafetlere, davetlere, mesela düğün yemeğine gitmek vacip mi, sünnet mi? Davet edilince, gitmemek günah mıdır?

Cevap: (Buharî)deki hadis-i şerifte, (Davete icabet etmiyen, Allah ve Resulüne isyan etmiştir) buyuruluyor Âlimler bu hadis-i şerifi açıklamış, her çeşit davete icabet etmenin vacip değil, sünnet olduğunu bildirmişlerdir (Menahic-ül-ibad)

Düğün yemeğine çağırılınca gitmek de sünnettir Bazı âlimler vacip demişlerdir

Yalnız, günah işlenmiyorsa gitmek sünnettir Şartlardan biri noksan olan ziyafete gitmek sünnet değildir

Mesela, yemek riya ve şöhret için değilse, helal maldan hazırlanmışsa, içki, çalgı ve benzeri günah olan şeyler yoksa, zengin-fakır ayrımı yapılmadan herkes davet edilmişse, böyle davete, sünnet olduğunu düşünerek gitmeli, karın doyurmayı ve başka şeyleri düşünmemelidir.



Süfyan-ı Sevri hazretleri buyuruyor ki:

(Allah rızası için niyet etmeden yemeğe davet edene, bir günah yazılır Böyle niyet etmeden gidene de, iki günah yazılır)




Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Toplum ve Görgü Kuralları



Sual: Toplum yaşayişinda görgü kurali olarak nelere dikkat etmeliyiz?
Cevap: Müslüman, edepli, görgülü, nazik, kibar, güler yüzlü olmali, efendim demeden konuşmamalidir! Edep; güzel terbiye, iyi davraniş, güzel ahlâk, haya, nezaket, zarafet demektir Edep, hiçbir hirsizin çalamadigi güzel bir ziynettir edep, insanla hayvani ayiran farktir.




Hazret-i Ömer, (Edep, ilimden önce gelir) buyurdu Ibni Mübarek hazretleri ise, (Her ilmi bilen bir âlimin, edebinde noksanlik varsa, onunla görüşmemek kayip sayilmaz Fakat edepli biri ile görüşemezsem üzülürüm) buyurdu

Edepli kimselerin görgülerinden bazilari şöyledir:




Sokakta: Sokaga tükürmek, çöp atmak, geliş geçişe mâni olmak, tiksindirici çirkin şeyler birakmak, görgüsüzlüktür Ihtiyar, kadin ve hastalara her zaman öncelik verilir Ihtiyaçlari varsa yardimci olunur


Yürürken Pek yavaş veya pek hizli ve büyüklenerek yürümemelidir! Kur’an-ı kerimde, (Böbürlenerek yürüme) buyuruldu Yolda, büyük bir zat veya bir âlim ile beraber giden kimse, onun önünden ve solundan değil, sağından yürür




Taşıma araçlarında: İnip binerken itişmek, sıra olan yerlerde sırasını beklememek çirkin davranıştır Gençler; yaşlılara ve hastalara yer verir Peygamber efendimiz, (Büyüklerini saymayan bizden değildir) buyuruyor Günümüzde bazı gençler, yer vermemek için uyur numarası yapıyor, volkmen dinliyor Ecdada layık torunlar olmaya çalışmalıyız.


Alışverişte: İzin almadan satıcının malına dokunulmaz Malın görünüşünü, kalitesini bozacak şekilde ellenilmez ve bakılmaz Fiyat konusunda fazla ısrar edilmez Alınsa da alınmasa da teşekkür edilir Satıcı müşterisinin memnun olacağı hal ve harekette bulunur Malını almayanlara kızmaz, darılmaz, aleyhlerine olacak bir sözü arkalarından da söylemez Alışverişte her iki taraf birbirlerini aldatmaktan uzak durur.

Toplu yerlerde: Düğün, cenaze ve bayramda daha hassas, nazik ve kibar olunur Yere ve zamana göre uygun tavır takınılır Cenazede, cenaze sahiplerinin üzüntüsünü paylaşılır, maddî ve mânevî üzerine düşen yardım yapılır, tesellî edici söz ve davranışlarda bulunulur Yakınlarını kaybedenlere daha yakın davranılır Düğün ve bayramlarda her zamankinden daha fazla güler yüzlü, neşeli, nazik, ikram edici olmak, büyüklere ve küçüklere uygun hediyeler vermek, gönüllerini ve duâlarını almak, görgülerimiz arasındadır Görgüde, eliyle ve diliyle başkalarını incitmemek esastır

Komşulukta: İyi geçim, karşılıklı yardımlaşma, dert ve sevinçlerine iştirâk, her karşılaştıklarında selâmlaşma, hal hatır sorma, birbirinden isteklerini imkan ölçüsünde temin etme önemli görgü kurallarındandır Gürültü, çöp, pislik, rahatsız edici koku ve benzeri şeylerle komşuları rahatsız etmek hiç hoş karşılanmaz Komşu kadın ve çocuklarına ayrı bir îtinâ, hürmet ve şefkat gösterilir

Misafirlikte: Misafire ikram etmelidir! Peygamber efendimiz, (Allaha ve kıyamete inanan, misafirine ikram etsin) buyurdu Misafire ikram, ona karşı güler yüzlü ve tatlı dilli olmaktır Yemek için külfete girmemeli, hazırda ne varsa, onu ikram etmeli Peygamber efendimiz, (Misafir için külfete girmeyin, misafir bundan rahatsız olur Misafirini üzen Allahı üzmüş olur) buyurdu Hz Ali, (Dostların kötüsü, senin için külfete giren, seni özür dilemeye mecbur bırakandır) buyuruyor

Misafirden hizmet beklememeli! Peygamber efendimiz, (Misafirden hizmet beklemek, aklın noksanlığına alamettir) buyurdu Bir arkadaş anlattı: (Bir haftadır evimizde misafir kalan samimi arkadaşıma, “Bizim hanım, bir iş için dışarı çıkmıştı Ben namaz kılana kadar sizin hanım, sofrayı hazırlarsa, çok makbule geçer” dedim Daha sonra, bu sözüme çok gücendiklerini öğrendim Bu acı tecrübe misafirden hizmet beklemenin doğru olmadığını göstermektedir)

Misafir, ev sahibinin gösterdiği yere oturmalı, ona itiraz etmemelidir Peygamber efendimiz, (Bir arkadaşın yanına gidince, oradan ayrılana kadar, o arkadaş senin emîrindir) buyurmaktadır

Hasta ziyaretinde: Ziyarete yeni elbise ile değil, her gün giydiği elbise ile gitmelidir! Giderken meyve veya çiçek gibi bir hediye götürmek iyi olur Hastaya bakmayıp, sağa sola veya önüne bakmak uygun olmadığı gibi, devamlı olarak hastanın yüzüne bakmak da uygun değildir Hastanın yanında asık suratlı durmamalı, güzel şeylerden bahsetmeli, iyileşmesi için duâ etmelidir!

Okulda: İlme son derece büyük önem veren Müslüman, ilim yuvası olan okullardaki görgü üstünde de titizlikle durmuşlardır Çok kıymetli bir varlık olan öğretmenin sözleri dikkatle dinlenir ve bir şey istediğinde, “Peki efendim” gibi sözlerle cevap verilir Talebeler arasında birbirine saygısızlık yapılmaz Kaba hareket yapılmaz Tahta, sıra, harita gibi ders âletleri tahrip edilmez Kimsenin bedenî ve rûhî kusurlarıyla alay edilmez, küçük görülmez, tahkir edilmez Ders içinde ve dışında öğretmenle konuşmada saygılı hareket edilir Dinimizde öğretmen (hoca) hakkı, ana baba hakkından önce gelir

Telefonda: Telefon eden, karşı taraf ahizeyi kaldırınca, önce kendini tanıtmalıdır! Osman Ünlü hoca, beni evden arayınca, her seferinde, ahizeyi kaldırır kaldırmaz, daha bizim, (Buyurun efendim) dememizi beklemeden, (Ben Osman Ünlü’yüm) der, maksadını kısaca anlatır, konuşmayı uzatmaz Bunun için, telefon eden, önce kendini tanıtmalı, kısa ve öz konuşmalı, dakikalarca sohbet etmemeli ve efendimsiz konuşmamalıdır! Her yerde, her zaman, hep nazik ve kibar olmalıdır Argo ve nahoş konuşmamalıdır Bazı santrallerde, şunu bağlar mısınız diye sorunca, Peki efendim denmiyor, “Ayrılmayın” deniyor Telefon eden niçin ayrılsın ki? Bir de, hı hı diyorlar Tanımadık bir insana karşı bu uygun değildir Telefon santrallerinde çalışan görevliler, bu yönden de bilgilendirilmelidir

Konuşurken: Konuşanın sözünü kesmek nezaketsizliktir Hadis-i şerifte, (Arkadaşı konuşurken susmak mürüvvettendir) buyuruldu Mürüvvet; insanlık, yiğitlik, iyilik cömertlik faydalı olmak gibi manalara gelir ki, hallerin en güzeline riayet etmek demektir

Mektup yazarken: Mektup, kısa ve öz olmalı, maksadı iyi anlatmalı Büyüklere, ilim sahiplerine, mektup yazarken daha edepli olmalıdır İmam-ı Rabbanî hazretleri, hocasına gönderdiği mektuplar çok sade idi Talebelerine veya suâl soranlara yazdığı mektuplarda, hamdli, salevatlı yazardı

Eve girerken: Evimize Besmele ile ve İhlas suresini okuyarak girmeliyiz! Sağ ayakla içeriye girip, selam vermeliyiz! Her işe Besmele ile başlamaya alışmalıdır!

Birinin evine girerken, izin istemek gerekir Kapının zilini çalarak veya seslenerek, izin istemelidir! İzin üç defa olur Birincisinde ses verilmezse, bir dakika kadar sonra, ikinci defa da ses çıkmazsa, üçüncü defa zile basmalı, yine ses yoksa, dört rekat namaz kılacak kadar bekledikten sonra gitmelidir! Kapı aralanırsa, aradığını sormadan önce, kendini tanıtmalıdır! Fatih’te oturan Abdullah bey, Ahmet bey isimli bir arkadaşa, (Akşam bize gel, sana bir şey verecegiz) der Ahmet bey, akşam olunca, Abdullah beyin evinin zilini çalar Içeriden, buyurun diye bir ses gelir (Abdullah bey evde mi) der Üsküdar’a, Kâmil beylere gittiği söylenir O da, Üsküdar’a gider Abdullah bey, Ahmet beyi görünce, (Sen bizim eve gidince, kendini tanıtmadın mı) der O da, hayır der (Kendini tanıtsaydın sana bir paket vereceklerdi) der Ahmet bey, kapının zilini çalınca, kendini tanıtma edebini bilmediği için, tekrar Fatih’e gitmek zorunda kalır.


En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:09 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:05 am

İffetli Olmak





Sual: İnsana en büyük zarar, kötü arkadaştan gelir Kötü arkadaşlarla düşüp kalkan, kılavuzu karga olan nasıl her zaman temiz olabilir?

Cevap: İyi insanlarla beraber olan kimse, bir müddet onlar gibi iyi iş yapmasa bile, onların yanında kötülük edemez Hadis-i şerifte, (İnsanın dini arkadaşının dini gibidir) buyuruluyor (Tirmizî)

Şu hâlde yapılacak iş, arkadaşlık edilen kimselere dikkat etmek ve kötü arkadaşlardan uzak durmaktır Namuslu, iffetli yaşamak isteyene cenab-ı Hakkın bunu nasip edeceği din kitaplarında yazılıdır Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İffet talep edeni, Allahü teâlâ iffetli kılar) [Hakim]


İffetli olan, aile efradının da iffetli olmasını ister Onları da kötülükten korur Kendisi kötü olursa, birgün çoluk çocuğu da Allah saklasın kötü yollara düşebilir Çocuklarının iffetsiz olmasını hangi ana-baba isteyebilir? Çocuklara iyi örnek olmak gerekir Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(İffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur Ana-babanıza ihsan ederseniz, çocuklarınız da size ihsan eder!) [Taberânî]

(Kötülükten korunmak için, nikahlı yaşamak ve iffetli olmak gerekir) [İbni Asakir]




Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Kötülükten Korunmak İçin




Kur'an-ı kerimde de namaz kılanın her kötülükten korunacağı bildiriliyor Herkes ne ekerse onu biçer Rüzgar eken, fırtına biçebilir İyilik eden de iyilik biçer Hem Allahü teâlâ çok merhametlidir Bir tohuma, bire on ve daha fazla mahsul verir İyilik yönünden bir adım atana çok şeyler ihsan eder Günahlarına pişman olup özür dileyenin günahlarını affeder Yeter ki insan hatasını bilip özür veya af dilemesini bilsin! "Ben artık mahvoldum, Allah beni affetmez" diye düşünmek çok yanlış ve çok tehlikelidir

Gayrı meşru işler, dünyada insan için yüzkarasıdır Ahırette ise, azabı çok şiddetlidir "Ben ölmem" veya "Cehennem ateşi bana zarar vermez" diyen varsa, dilediği kötülüğü işlesin! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Dünya için, dünyada kalacağın kadar çalış! Ahıret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya, muhtac olduğun kadar itaat et! Cehenneme dayanabileceğin kadar günah işle!)
[Eyyühel veled]

Öleceğine inanan ve öldükten sonra başına gelecekleri düşünen, nasıl kötülük işleyebilir.




Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Hediyeleşmenin önemi





Sual: Fakirin verdiği hediyeyi, zenginin kabul etmesi uygun olur mu?

Cevap: Hediyeleşmenin dinimizdeki yeri büyüktür Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Bir arkadaşınızı seviyorsanız, sevdiğinizi ona bildiriniz!) [Hakim]

Sevgiyi, hediye ile bildirmek, dili ile bildirmekten daha kolay ve daha mühimdir Bir arkadaşa (Seni seviyorum) demek zor olabilir veya yanlış anlaşılabilir Şimdi bazı gayri meşru işler yaptırmak için hediye adı altında rüşvet veriliyor Hediye verenin böyle bir art niyeti olmadığı biliniyorsa, verilen hediyeyi geri çevirmek uygun değildir Aişe validemiz, kendisi muhtaç bir kadının hediyesini kabul etmeyince Peygamber efendimiz (O kadın muhtaç olsa da hediyesini kabul etmeliydin O hediyeyi alıp karşılığında daha fazla birşey vermeliydin!) buyurdu .

Sahabeden bir zat, verilen hediyeyi kabul etmeyince, Resulullah efendimiz, sebebini suâl etti O zat da, (Ya Resulallah, birinden birşey alan kimsede hayır olmadığını bildirdiğiniz için almadım) dedi Peygamber efendimiz buyurdu ki: (O istemek suretiyle alınan şeylere mahsustur Fakat siz istemediğiniz hâlde, size verileni alınız!) [İMalik]

Şu hâlde verilen hediyeyi sebepsiz geri çevirmemelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Davete icabet edin, hediyeyi reddetmeyin!) [Buharî]

(Bir kimse, istemediği, peşine düşmediği hâlde kendisine bir hediye verilirse, kabul etsin! Çünkü o, Allahü teâlânın kendisine gönderdiği bir rızıktır) [Hakim]

(Hediye, Allahın gönderdiği güzel bir rızıktır Hediyeyi kabul edin ve karşılığında daha güzelini verin!) [HTirmizi]

(Hediyeyi reddeden, Allahın verdiğini reddetmiş olur) [Ramuz]

Hediyeleşmek aradaki dostluğu, sevgiyi artırır Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hediye gönül alır, hoşnutluk verir, düşmanlığı giderir) [BArifin)]

(Müsafeha edin, müsafeha kini, kırgınlığı giderir Hediyeleşin, çünkü hediye, sevgiyi artırır, düşmanlığı giderir) [İbni Asakir]

(Hediyeleşin, çünkü hediye, aradaki muhabbeti artırır) [Beyhekî]

(Hediyeleşin, çünkü hediye, dostluğu artırır, kini, düşmanlığı giderir) [Taberânî]

Verilen hediyeye karşılık bir hediye vermeye çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hediye verene, siz de hediye verin! Eğer verecek birşey bulamazsanız, onun için duâ edin ki hediye karşılıksız kalmasın!) [Nesâî]

(Kime bir iyilik yapılırsa, o iyiliği ansın! İyiliği anmak şükür olur İyiliği gizliyen nankörlük etmiş olur) [Ebu Dâvud]

(İnsanlara teşekkür etmiyen, Allaha şükretmemiş olur) [Tirmizî]


Hediye, muhakkak bir mal vermekle olmaz Selam vermek, gönül alıcı bir söz söylemek, duyduğu faydalı bir şeyi anlatmak da hediye olur Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Mümini sevindireni Allahü teâlâ sevindirir) [İbni Mübarek]

(Bir arkadaşın hidayetinin artmasına vesile olacak veya onu tehlikeden kurtaracak bir söz söylemekten daha iyi hediye olmaz) [Ebu Yala]


(Hediyenin, ihsanın en faziletlisi, hikmetli bir sözü öğrenip başkasına öğretmektir ki, bu da halis bir niyetle bir sene ibâdet etmekten daha sevabdır) [İbni Asakir]






Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6


En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:09 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:05 am

Kalbi Yumuşatmak İçin




Katılaşan kalbleri korku veya şükür halindeki gözyaşı ile yumuşatmak gerekir Kur'an-ı kerimde şükredilmesi emredilmektedir:

(Bana şükredin, nankörlük etmeyin!) [Bekara 152]

[Nankörlük, şükretmemek, nimetleri Allahü teâlâdan bilmemek demektir]

(Şükrederseniz elbette nimetimi artırırım Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir) [İbrahim 7]

(Kullarımdan şükreden azdır) [Sebe 13]

Hadis-i şerifte de (Kıyamet günü "Şükredenler gelsin!" diye seslenilir Onlar bir bayrak altında Cennete girer Bunlar, darlık ve genişlikte, her halükarda Allaha şükredenlerdir) buyuruldu .(İGazali)


En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:10 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:06 am

Misafire Çeşitli Yemekler Vermek



Sual: Bir çeşit yemek yemenin sünnet ve sıhhat için daha iyi olduğu söyleniyor Misafirlere çeşitli yemek vermek israf olur mu?

Cevap: Misafirlere çeşitli yemekler ikram etmek israf olmaz Misafirperver, mürüvvet sahibi bir zat, sofraya getireceği yemek çeşitlerini yazar misafirlere arz ederdi Bir âlim buyuruyor ki: Misafirler için sofrada çeşitli yemekler bulundurmak çok hoş olur Çünkü her insanın tabiatı da farklıdır Bunun gibi, Allahü teâlâ, insanların istek ve arzularına göre Cennette vereceği nimetlerden onu şöyle:

1- Manzara hayranları için (Altlarından nehirler akan Cennetler) [Talak 11]

2- Giyimi, kuşamı sevenler için (Cennetteki elbiseleri ipektir) [Hac 23]

3- Zineti sevenler için (Orada, altın bilezikler takarlar) [Kehf 31]

4- Et gibi yiyecekleri sevenler için (İstedikleri cinsten kuş etleri) [Vakıa 21]

5- İçecekleri, sütleri, temiz şerbetleri sevenler için (Cennette temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları, süzme bal ırmakları vardır) [Muhammed suresi 15], (Tertemiz şarap içerler) [İnsan 21]

Kur'an-ı kerimde, Cennet ehline verilecek "Şeraben tahura" diye buyurulan "Temiz şarap" tan maksat, temiz bir içecektir Türkçe şurup, meşrubat denebilir Alkollü olan şarap ile bir alakası yoktur Cehennemdeki zakkum ile dünyadaki zakkum ağacının da bir benzerliği yoktur Sadece isimleri aynıdır Cennetteki altın, gümüş, süt, su gibi şeylerin dünyadakilerle yalnız isim benzerliği vardır

6- Hizmet edilmekten hoşlananlar için (Çeşitli hizmetçiler onların etrafında divan dururlar) [Tur 24]

7- Mağfireti sevenler için (Sizi, mağfiret etmek için çağırıyor) [İbrahim 10]

8- Meyveleri sevenler için (Canlarının istediği meyveler vardır) [Mürselat 42]

9- Allahın rızasını istiyenler için (Allahın rızası ise en büyüktür) [Tevbe 72]

10- Arzusu Allahü teâlâyı görmek olanlar için (Güzel amel işliyen müminlere Cennet ve bir de fazlası [Allahın cemalini görmek] var) (Yunus 26) [Şira].





Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6


En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:10 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:06 am

Misafirin görevleri



Sual: Misafir, ev sahibine karşi nasil hareket etmelidir?

Cevap: Misafirin gözetmesi gereken edeplerden bazilari şunlardir:

1- Davete geç kalmamali, erken de gitmemelidir Giderken, biraz yiyip gitmek sünnettir Sirf yemek için degil, ev sahibini memnun etmek için gittigi belli olmalidir!

2- Misafir, sagina soluna bakmamali, sikinti vermekten çekinmelidir Ev sahibinden izinsiz bir başka misafire birşey ikram etmemelidir! Ev sahibinin gösterdigi yere oturmali, izinsiz nafile oruç tutmamali ve ev sahibi teklif etmeden imam olmamalidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Misafir, evin başköşesine oturmasin!) [Müslim]
(Misafir, ev sahibinden izinsiz [nafile] oruç tutmasin ve gösterilen yere otursun! Çünkü ev sahibi evinin âdetini daha iyi bilir) [Ibni Asâkir]
(Misafir olan bir kimse, ev sahibine imam olmasin!) [Tirmizî]

3- Sofraya edepli bir şekilde oturmali ve bu edebi sonuna kadar muhafaza etmeye çalişmalidir! Resul-i Ekrem efendimiz, yer sofrasina bazan diz çöker, bazan da sag ayagini bükerek sol ayagi üzerine oturup buyururdu ki:
(Yemek yerken yaslanmam! Ben Allahin kuluyum; kul nasil yerse öyle yer, öyle otururum) [Buhârî]
Yemek yerken yaslanmak günah degildir Başkalarinin yaninda mazeretsiz yaslanmak edebe aykiridir .


4- Gelen yemekte kusur bulmamali Bir kusuru olsa da söylememeli Mesela yemegin tuzu fazla veya noksan olsa, yahut yemekten hoşlanmasa, bir şey dememeli, begenmedigini belli etmemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Misafirin, gelen yemegi begenmemesi, ona şer olarak kâfidir) [Ibni Ebiddünyâ]

5- Misafir, arzu ettigi şeyleri istememeli, gelen ile iktifa etmeli, “Şu var mi” diye belli bir yemek istememelidir! Eğer ev sahibi, birkaç yemek ismi sayıp (Hangisini hazırlıyalım) diye sorsa, külfetten uzak, sıkıntıya sokmıyacak şekilde daima kolay, ucuz ve zahmetsiz olanını tercih etmelidir! Peygamber efendimiz, muhayyer bırakıldığı iki şeyden, daima hafifini, kolay olanını tercih ederdi (Buhârî)

Atalarımız, (Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer) buyurmuştur Ekmeğe hürmet gerekir Ekmeğe hürmet, ona katık aramamaktır İnsanı ayakta tutan ve ibâdet etmeye imkan veren her yemek, berekettir; onu beğenmemek doğru olmaz Sadece ekmekle sirke verilse küçümsenmemelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir evde ekmeğe katık olarak sirke varsa, bu ev yoksul sayılmaz) [Tirmizî]

(Ya Rabbi, sirkeye bereket ver Sirke, ne güzel nimettir Benden önceki enbiyanın katığı da sirke idi Sirke olan evin, başka katığa ihtiyacı yoktur) [İbni Mace]

6- Ev sahibinin veya oradaki diğer misafirlerin hoşuna gitmeyecek hareketlerde bulunmamalı, tiksinti verecek hareket ve sözlerden uzak durmalıdır

7- Dinî inanışı, siyasî görüşü farklı olsa da, ev sahibini veya oradakileri üzecek sözler söylememelidir

8-Misafir, gereği gibi ikram yapılamamış olsa da, gönül hoşluğu ile ve memnuniyetini ifade edecek şekilde ayrılmalıdır! Mesela (Çok memnun olduk, Allah razı olsun, evinizde oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyi insanlar yesin!) gibi duâ etmesi sünnettir (Tirmizî)

Peygamber efendimiz, kendisi ev sahibine, en güzel duâlarda bulunur ve müslümanlara da, (Ev sahibine bereketle duâ edin) buyururdu (Beyhekî)

Böyle yapmak, çok az da olsa bir iyiliği küçük görmemek güzel ahlâkın alametidir Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Mümin, güzel ahlâkı ile, gündüzü oruçla, geceyi ibâdetle geçirenlerin derecesine yükselir) [Tirmizî]

9- Ev sahibinden izinsiz veya habersiz evi terk etmemelidir! Peygamber efendimiz, böyle habersiz gitmeyi, hiç uygun görmezdi Giderken de yine ev sahibine duâ etmelidir

10- Yatılı olarak giden misafir, ev sahibine ağırlık vermemek için, zaruret yoksa, üç günden fazla kalmamaya, yük olmamaya gayret etmelidir!
Eğer ev sahibi samimi olarak ısrar ederse, daha fazla kalınabilir Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Misafirlik üç gündür Fazlası sadakadır Misafirin, ev sahibini sıkacak kadar çok kalması helal değildir) [Buhârî].





Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:10 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:07 am

ŞÜKÜR




Şükür Nedir?

Şükür, İslâmiyete uymak demektir Dinimizin emirlerine uyan şükretmiş olur

Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama buyurdu ki: (Bir kimse, kendine verdiğim nimeti benden bilip kendinden bilmezse, nimetlerin şükrünü eda etmiş olur Bir kimse de, rızkını kendi çalışması ile bilip, benden bilmez ise, nimetin şükrünü eda etmemiş olur) [İ Gazalî]

Şükür, kendini o nimete layık görmemektir Şükür, Allahü teâlânın verdiği nimetleri
Onun sevdiği yerlerde kullanmaktır Allahü teâlâ bir kula birbirini takip eden çeşitli nimetler verince, kul buna layık olmadığını düşünüp utanması da şükür olur Şükürdeki kusurunu bilmesi de şükür olur Şükredemiyoruz diye özür beyan etmesi de şükürdür (Allahü teâlâ, kusurlarımı örtüyor) demesi de şükürdür Şükür vazifesini yerine getirmenin Allahü teâlânın bir lütfu olduğunu düşünmek de şükürdür Hatta vasıtalara şükür de şükür olur Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İnsanlara teşekkür etmiyen Allaha şükretmemiş olur) [İ Ahmed]

İnsan, bir hasta veya sakat görünce, kendisinin böyle bir derde müptela olmadığı için şükretmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kimse, hasta, sakat birini görünce, "Allahü teâlâya hamdolsun ki beni böyle etmedi Bundan ve daha başka dertlilerden üstün kıldı" derse, nimetin şükrü olur) [Beyhekî]

Nimete şükredince, hem eldeki nimet yok olmaktan kurtulur, hem de yeni nimetlerin ele geçmesine sebep olur Hadis-i şerifte (Az veya çok bir nimete kavuşan, "Elhamdülillah" derse, Allahü teâlâ, o kimseye bu nimetten daha iyisini verir) buyuruldu Şükredenden Allahü teâlâ razı olur Hadis-i şerifte, (Yiyip içtikten sonra "Elhamdülillah" diyenden Allahü teâlâ razı olur) buyuruldu

Şu üç şeyi yapan tam şükretmiş olur:

1- Bir nimet gelince bunu Allahtan bilip şükretmek

2- Allahü teâlânın verdiği her şeye razı olmak

3- Verilen nimetten istifade edildiği müddetçe, Allahü teâlâya isyan etmemek

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Din işlerinde kendinden üstün olanı görüp ona uyan, dünya işlerinde ise kendinden aşağısına bakıp Allaha hamdeden şükretmiş olur) [T Gafilin]

]Uzuvların Şükrü

Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir Bu amel, kalb, dil ve diğer azalarla olur Kalb ile iyiliğe niyet etmek, dil ile hamdetmek, şükrünü açıklamaktır Uzuvlarla şükür ise, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerli yerinde kullanmaktır Mesela gözün şükrü, müslümanların, arkadaşların kusurunu görmemektir Kulağın şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmaktır

İmam-ı Mücahid hazretleri Nahl suresinin (Onlar, Allahın nimetini bilip itiraf ederler Sonra da onu inkar ederler) mealindeki 83 ayet-i kerimesini (Onlar, nimetlerin Allahtan olduğunu bilirler Fakat "Bu nimetleri biz kazandık veya bize miras kaldı" diyerek nankörlük ederler) diye tefsir etmiştir

Nimete şükür

Sual: Nimete şükür nasıl olur?
Cevap :İmam-ı Rabbanî hazretleri Mektubat kitabında buyuruyor ki:

İnsanın, bu nimetleri gönderen Allahü teâlâya gücü yettiği kadar şükretmesi insanlık vazifesidir Aklın emrettiği bir vazife, bir borçtur Fakat, Allahü teâlâya yapılması icab eden bu şükrü yerine getirebilmek, kolay bir iş değildir Çünkü, insanlar, çok iken sonradan yaratılmış, zayıf, muhtaç, ayıplı ve kusurludur Allahü teâlâ ise, hep var, sonsuz vardır Ayıplardan, kusurlardan uzaktır Bütün üstünlüklerin sahibidir İnsanların Allahü teâlâya hiçbir bakımdan benzerlikleri, yakınlıkları yoktur Böyle aşağı kullar, öyle bir yüce Allahın şanına yakışacak bir şükür yapabilir mi? Çünkü çok şey vardır ki insanlar onları güzel ve kıymetli sanır Fakat Allahü teâlâ, bunları beğenmez Saygı ve şükür sandığımız şeyler, beğenilmeyen, bayağı şeyler olabilir Bunun için insanlar, kendi kusurlu akılları, kısa görüşleri ile Allahü teâlâya karşı şükür, saygı olabilecek şeyleri bulamaz Şükretmeye, saygı göstermeye yarayan vazifeler, Allahü teâlâ tarafından bildirilmedikçe, övmek sanılan şeyler, kötülemek olabilir

İşte, insanların Allahü teâlâya karşı, kalb ile ve dil ile ve beden ile yapmaları ve inanmaları gereken şükür borcu, kulluk vazifeleri, Allahü teâlâ tarafından bildirilmiş ve Onun sevgili Peygamberi tarafından ortaya konmuştur Allahü teâlânın gösterdiği ve emrettiği kulluk vazifelerine (İslâmiyet) denir Allahü teâlâya şükür, Onun Peygamberlerinin getirdiği yola uymakla olur Bu yola uymayan, bunun dışında kalan hiçbir şükrü, hiçbir ibâdeti, Allahü teâlâ kabul etmez, beğenmez Çünkü, insanların, iyi, güzel sandıkları çok şey vardır ki, İslâmiyet, bunları beğenmemekte, çirkin olduklarını bildirmektedir (c3 m17)

Şükrün önemi

Şükür ile ilgili ayet-i kerimeler çoktur Mesela Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Allahtan sakının ki şükredebilesiniz) [Nisa 123]

Allahü teâlâ şükredene bol bol nimet verir (Fatır 30)

İbrahim aleyhisselam, Rabbinin nimetlerine şükretti, Rabbi de onu seçip doğru yola iletti (Nahl 121)

Cenab-ı Hak, kudretinin eseri olarak insanların istifadesi için bir çok hayvan yaratmıştır Bu hayvanları insanların emirlerine amade kılmıştır Kimine binilir, kiminin etinden, sütünden vesairesinden istifade edilir (Yasin 71-73)

Bu hayvanlar, şükretmemiz için istifademize verilmiştir (Hac 36)

Allahü teâlâ, insanlara bol nimet vermiştir; fakat insanların çoğu şükretmez (Bekara 243, Yunus 60, Neml 73, Mümin 61)

Allahü teâlâ, çeşitli nimetler verdiğini, fakat şükredenlerin az olduğunu, az şükredildiğini bildiriyor (Secde 9, Sebe 13, Araf 10, Müminun 78, Nahl 78, Mülk 23)

Kıymetli şeyler ekseriya az olur Mesela altın pek çok olsa, bu kadar kıymeti olmaz

Azların kıymetli olduğunu bildiren ayet-i kerimelerden birkaçı şöyle:

Emrimiz gelip, tandırdan sular kaynamaya başlayınca, [Hz Nuha] "Her cinsten birer çifti ve aleyhine hükmedilmiş olanın dışında kalan çoluk çocuğunu ve inananları gemiye bindir" dedik Pek azı, onunla beraber iman etmişti (Hud 40)

İnanıp yararlı iş işleyenler bunun dışındadır ki sayıları da çok azdır! (Sad 24)

İsrailoğullarından, "Allahtan başkasına kulluk etmeyin, ana-babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel konuşun, namazı kılın, zekâtı verin" diye söz almıştık Sonra pek azınız müstesna, sözünüzden döndünüz (Bekara 83)

İnkarlarından dolayı, Hak teâlâ, onları lânetlemiştir Onların pek azı inanır (Bekara 88)

Allah yolunda savaşacaklarını söylemişlerdi ama savaş onlara farz kılınınca, azı hariç, yüz çevirdiler (Bekara 246)

Nice az topluluk, çok topluluğa Allahın izniyle üstün gelmiştir, Allah sabredenlerle beraberdir (Bekara 249)

Allahın size bol nimeti ve rahmeti olmasaydı, pek azınız hariç, şeytana uyardınız (Nisa 83)

İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün, yine de sen, onları affet ve aldırış etme! Allahü teâlâ, iyilik edenleri elbette sever (Maide 13)

Yaptıklarının cezası olarak, bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar (Tevbe 82)


Günahlarımızı düşünerek elbette üzülmemiz, ağlamamız gerekir (Az gülsünler) demek, (Güler yüzlü olmayın) demek değildir Müslüman her zaman güler yüzlü olur Fakat günahlarını düşünerek üzülür ve ağlar

İbadete Güvenmemeli

Nimet umumi olunca, herkese gelince insan bu nimetin kıymetini bilemez Görmek büyük nimet iken, herkeste göz olduğu için göz nimetine her zaman şükretmeyiz Gençler; yaşlanmadıkça gençliğin kıymetini bilmez Hastalar sağlığın kıymetini anlar Fakirler zenginliğin kıymetini bilir Hayatın kıymetini de ancak ölüler anlar Şu hâlde yaşlanmadan gençliğin, hastalanmadan sıhhatin ve ölmeden önce de hayatın kıymetini bilip şükretmelidir

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Beni İsrailde bir abid var idi Beşyüz yıl ibâdet etmişti Kıyamet günü Allahü teâlâ, "Bu Abidin benim ihsanımla Cennete götürün!" buyurur Abid, "Ben ihsan ile değil, yaptığım beşyüz yıllık ibâdetle Cennete girmek istiyorum" der Allahü teâlâ emreder, hesabı görülür Yalnız göz nimeti beşyüz yıllık ibâdetten fazla gelir Melekler abidi Cehenneme götürürler Abid, "Ya Rabbi beni rahmetinle, ihsanınla Cennete koy" diye duâ eder ..

Allahü teâlâ buyurur ki:

"Ey kulum, seni yoktan kim yarattı? [Abid, sen yarattın, der] Seni yaratmam, senin tarafından mı oldu, yoksa benim ihsanımla, benim rahmetimle mi oldu? [Abid, senin rahmetinle oldu, der] Allahü teâlâ verdiği bazı nimetleri de sayar Abid, "Hepsi senin rahmetinle, ihsanınla oldu" der [T Gafilin]

Dil ile şükürde, Allahü teâlâdan razı olduğu ifade edilmelidir! Peygamber efendimiz, bir kimseye (Nasılsın?) buyurdu O kimse, (İyiyim) dedi Üçüncü defa sorunca o kimse (Elhamdülillah iyiyim) dedi Peygamber efendimiz, (İşte senden bu cevabı bekliyordum Bunun için soruyu tekrarladım) buyurdu (Taberânî)

Âlimler, salihler, bir kimseyi Allaha şükrettirmek için (Nasılsın?) derlerdi İnsan ya şükreder, ya susar veya şikayette bulunur Allahtan şikayet etmek ise çok çirkindir Kulun Mevlasına zillet göstermesi izzettir Mevlayı başkasına şikayet etmesi ise zillettir Şükür, ihsanını, iyiliği anmak suretiyle ihsan edeni övmektir Yani dil ile teşekkür de şükürdür Bir grup kimse, halife Ömer bin Abdülaziz hazretlerini ziyarete geldiklerinde, içlerinden gencin birisi konuşmaya başlar Halife, (Önce yaşlılarınız konuşsun!) buyurur Genç, (Her iş yaşlıya verilecekse, senden daha nice yaşlılar var Halifeliği onlara vermek gerekir) der Halife gence (O hâlde konuş bakalım!) der Genç, (Biz birşey istemeye gelmedik Üstün faziletinizi, adaletinizi duyduk Size dilimizle teşekkür etmeye geldik Teşekkür edip döneceğiz) der..


En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:10 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:07 am

Azgın misafir




Sual: Ablamın dinî inanışı ve siyasî görüşü bizden farklıdır Her yıl bize misafir olarak gelir, bir ay kadar kalır Namazımızla, tesettürümüzle alay eder Beyimin yanında başı ve kolları açık oturur Beyim dinden bahsedecek olsa, söylemediğini bırakmaz Nasıl hareket etmemiz gerekir?

Cevap: Ayrı görüşteki insanların, beraber bulunması, arkadaşlık etmesi zordur Bunun için, ablanızın size gelmemesi için, sizin onlara hiç gitmemeniz gerekir Beyinizin, ablanızla beraber oturması da günahtır Siyasî ve dinî tartışmalara girmesi de doğru değildir
Mektupla, telefonla, (Enişten, baldızla bir arada bulunmanın günah olduğunu söylüyor, rahatsız oluyor Ben de birşey diyemiyorum Senin yüzünden enişten benden ayrılabilir) gibi bir mazeret bulup, bu fitneyi önlemek gerekir
Sonra ablanızı misafir kabul edip günlerce ağırlamak mecburiyetinde değilsiniz Beyinizi de düşünmeniz gerekir.



Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Fakiri Ziyaret




Allah rızası için müslümanı ziyaret etmek çok sevabtır Âlimi, fakiri ve salih akrabayı ziyaret daha çok sevabtır Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Zengini ziyaret eden saim ve kaim sevabı, fakiri ziyaret eden ise, fi sebilillah cihad sevabı alır, her adımı Allah yolunda atılan adıma denk olur) [Deylemî]

[Saim; oruçlu, Kaim; gece ibâdet eden Fi sebilillah; Allah yolunda, Allah rızası için]

(Âlimi ziyaret eden, beni ziyaret etmiş gibi sevab alır) [Taberânî]

(Sıla-i rahm, kendisinden kesilen akrabasını arayıp ziyaret ve iyilik etmektir) [Tirmizî]

(Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını isteyen, sıla-i rahm etsin!) [Buharî]

(Sıla-i rahm, malı çoğaltır, ailede sevgiyi artırır ve ömrü uzatır) [Taberânî]


Salih akrabayı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyaret etmeli, kırk günü geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektupla, telefonla gönlünü almalı, dargın ise barışmalıdır..



Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Görgünün Temeli




Sual: Görgünün temeli nedir?

Cevap: Görgünün temeli; her zaman, her yerde, herkese karşı güler yüzlü, tatlı dilli olmak, haddini bilmek, eliyle ve diliyle hiç kimseyi incitmemektir.




Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



İyiliğe teşekkür




Sual: İyiliğe teşekkürün dindeki yeri nedir?

Cevap: İyilik edene, mal ile, hizmet ile karşılığı yapılır Bunu yapamıyan, hamd ve sena, teşekkür ve duâ eder İyiliğe karşı, iyilik yapmak, insanlık vazifesidir Böyle olunca, her iyiliği yapan, en büyük iyilik olarak, yok iken var eden, en güzel şekli veren, lüzumlu uzuvları, kuvvetleri ihsan eden, herbirini bir ahenk ile işleterek sıhhat veren, akıl ve zeka bahşeden, çoluk çocuk, ev, ihtiyaç eşyası, gıda, içecek, elbiselerimizi yaratan yüce bir sahibe, bu nimetleri sebebsiz, karşılıksız ihsan eden ve her an yok olmaktan, düşmandan, hastalıktan muhafaza eden ve bize hiç ihtiyacı olmıyan, sonsuz kuvvet, kudret sahibi olan Allahü teâlâya şükretmemek, kulluk hakkını ödememek ne büyük kabahat, ne çok zulüm ve ne alçak bir vaziyet olur? Hele, Ona ve nimetlerin Ondan geldiğine inanmamak veya bunları başkasından bilmek en büyük zulüm, en çirkin yüz karası olur

İyilik Övülmeli

Bir kimseye her ihtiyacı verilse, her ay yetecek para, gıda hediye olunsa, bu kimse, o ihsan sahibini her yerde, herkese nasıl över Gece gündüz onun sevgisini, teveccühünü, onun kalbini kazanmaya uğraşmaz mı? Onu dertlerden, sıkıntılardan muhafaza etmeğe çalışmaz mı? Ona hizmet edebilmek için, kendini tehlikelere atmaz mı? Bunları yapmasa, o ihsan sahibine hiç kıymet vermese, herkes onu ayıplamaz mı? Hatta, insanlık vazifesini yapmıyor diye cezalandırılmaz mı?

İyilik eden bir insanın hakkına böyle riayet ediliyor da, her nimetin, her iyiliğin hakiki sahibi olan, hepsini yaratan, gönderen, Allahü teâlâya şükretmek, Onun beğendiği, istediği şeyleri yapmak niçin gerekmesin? Elbette, en çok Ona şükretmek, ibâdet etmek gerekir Çünkü, Onun nimetleri yanında başkalarının iyilikleri deniz yanında damla kadar bile değildir Hatta diğerlerinden gelen iyilikleri de, yine O göndermektedir

Şükür, her nimetin Allahü teâlâdan geldiğini bilip dil ile de hamdetmektir Allahü teâlânın emirlerini yapıp, yasak ettiklerinden sakınan şükretmiş olur İnsanların hidayeti için çalışmak, onları irşad etmek de şükür sayılır

Peygamberlerden biri, küçük bir kayadan büyük bir su çıktığını görüp sordu Kaya, (Yakıtı insan ve taş olan ateşten [Cehennemden] sakının!) mealindeki ayet-i kerimeyi okuyup, "Bu ayeti duyduğumdan beri böyle ağlarım" dedi Bu peygamber duâ edip bu kayanın Cehenneme girmemesini istedi Allahü teâlâ da onun duâsını kabul etti Birkaç gün sonra aynı yere gitti Yine kayadan su aktığını görünce sebebini sordu Kaya, "O zamanki korkudan idi, şimdiki ise şükür gözyaşıdır" dedi (İhya)




Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Müstehcen konuşmak




Hayâ imandandır

Sual: Bazı kimseler, müstehcen konuşuyor Ayıp şeyler söylüyor İnsanların ayıplıyacağı çirkin işler yapıyor Müslüman olan kimse, böyle şeyler yapar mı?

Cevap: Hadika‘da buyuruluyor ki: Fuhuş, çirkin söz demektir Haddi aşan herşeye fâhiş denir Buradaki anlami, çirkin olan işleri, açik kelimelerle anlatmak, müstehcen, yani edebe, ahlaka aykiri, açik saçik konuşmak demektir Abdest bozmak ve cima için kullanilan kelimeleri söylemek böyledir Bu kelimeleri söylemek fuhuştur Çünkü bunlari söylemek, mürüvvete ve dindarliga uygun degildir, hayâyi giderir Bunlari anlatmak gerekince, açik olarak söylememeli, kinaye olarak söylemelidir! Edepli olan, salih olan, fuhuş söylemeye mecbur olunca, kinaye olarak söyler Kinaye, birşeyi, açik anlamlari başka olan kelimelerle anlatmaktir Mesela, Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimde, cima için lems [dokunmak] kelimesini söylemiştir (Nisa 43)

Hadis-i şerifte, (Fuhuş söyliyene cennet haramdır) [Ebu Nuaym] buyuruldu.

Dinimizde hayânın yeri çok mühimdir Hayâsı olan, Allahü teâlâdan utandığı için günah işlemekten çekinir İnsanlardan utanmıyan Allahtan da utanmaz Açıktan günah işliyen, hem insanlardan, hem de Allahtan çekinmediğini gösterir (Allahın bildiğini kuldan ne saklıyayım) demek yanlıştır Gizli işlediği bir günahı başkalarına açıklamak doğru değildir, hayâsızlıktır Hadis-i şerifte, (Hayâ imandan, hayâsızlık nifaktandır) buyuruldu

Kabahat de gizlidir

İnsanlardan utanarak, günahı gizlemek de hayâdandır Günah gizlenmezse, fâsıklar bundan cesaret alır (Falanca günah işliyor Ben de işlesem ne çıkar) diyebilir Riya olmaması için nafile ibadeti gizlemek caizdir Onun için, (Kabahat de gizli, ibadet de gizli) denmiştir (Hayâ elbisesine bürünenin aybı görülmez Duyulunca hoşlanılacak şeyleri yap! Kimsenin duymasını istemediğin ve duyulunca hoşlanılmayan şeylerden kaç) buyurulmuştur HzEbu Bekir, (Hayâsız kişi, halk içinde çıplak dolaşana benzer) buyurmuştur Allahü teâlâdan utanmak, imanın kuvvetli olduğuna, hayâsızlık da, imanın zayıf olduğuna alamettir Hayâ, imanın esasındandır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hayâ ve az konuşmak imandan, fahiş söz ve çok söz nifaktandır) [Tirmizî]

(Kim, dünyada günahını gizlerse, Allahü teâlâ da, Kıyamette, o günahı herkesten saklar) [Müslim]

(Bir günaha düşen, Allahın örtüsünü, onun üzerinde bulundurmalıdır!) [Müslim]

(Hayâ imandandır) [Buharî]

(Hayâ tamamıyla hayırdır) [Buharî]

(Hayâ, imanın nizamıdır Nizamı bozulan şeyin, parçaları darmadağın olur) [İbni Mace]

(Hayâ, iffet, dile hakim olmak ve akıl imandandır Cimrilik, fuhuş, çirkin sözlü olmak ise hayâsızlıktan ve münafıklıktandır) [Beyhekî]

(İman çıplaktır, süsü hayâ, elbisesi takva, sermayesi fıkıh, meyvesi ameldir) [Deylemî]

(Hayâ insan olsaydı, salih biri, fuhuş insan olsaydı, kötü biri olurdu) [Taberânî]

(Hayâsı olmıyanın dini yoktur Hayâsız kimse Cennete giremez) [Deylemî]

(Hayâ ile iman bir aradadır Biri giderse, öteki de durmaz) [Hakim]

(Fahiş ve çirkin sözlerden şiddetle kaçının! ) [Nesâî]

(Mümin, ayıplamaz, lânet etmez, fahiş söz söylemez) [Tirmizî]

(Cennet, fahiş ve çirkin söz konuşana haramdır) [İbni Ebiddünya]

(Allahü teâlâ, fahiş ve çirkin söz söyleyeni sevmez) [İbni Ebiddünya]


Hayânın iman ile, hayâsızlığın da imansızlık ile ilgisi büyüktür Hayâsızın küfre düşmesi kolay olur Hadis-i şerifte, (Hayânın azlığı küfürdür) (Hakim) buyuruldu Hayâsız olan mürüvvetsiz olur İnsanları, hayâsızların zararından sakındırmak için onların gıybetini yapmak caizdir Hadis-i şerifte, (Hayâ örtüsünü üzerinden atanları gıybet etmek günah olmaz) (Haraiti) buyurulmaktadır

Kâfirler, müslümanların imanlarını yok etmek için, hayâlarını yok etmeye çalışıyorlar Plajlarda, futbol oyunlarında, sporlarda avret yerlerinin açılmasına önderlik yapıyorlar Fuhuş sözlere cinsel bilgisi diyorlar Bu açıklıklara ve cinsel bilgilerine ilericilik ve faydalı bilgi diyerek gençleri hayâsız yapmak istiyorlar Onların oyununa gelmemelidir!

İnsanların şerefi, ilim ve edepledir

Sanmayınız ki şeref, mal, mülk ve nesepledir!

Banyoda kimse yokken de, peştamalsiz yıkanmak mekruh olur Caiz veya küçük yerde caiz olur diyen âlimler de olmuştur Bu bakımdan peştamal ile veya dizlere kadar uzun çamaşır veya don ile yıkanmalı, omuzlarımızda bulunan meleklerden utanmalıdır.
Hadis-i şerifte, (Çıplak durmaktan sakının! Hep sizinle beraber bulunan ve, yalnız cimada ve helâda ayrılan hafaza meleklerinden utanın ve onlara saygılı olun!) buyuruldu .

Yıkanırken olduğu gibi, otururken, yatarken de Allahtan utanmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Yıkanırken örtünün! Allah, hayâ sahibidir Utanıp örtüneni sever)

(Avret yerlerinizi örtün! Yalnız iken de Allahü teâlâdan hayâ edin!)

Peygamber efendimiz, yüzükoyun yatan birine, (Kalk, bu yatış, cehennem ehlinin yatışıdır) buyurdu Yüzükoyun ve örtüsüz yatan birine de, (Bu, Allahın hiç sevmediği bir yatış şekli)
buyurdu.


En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:11 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:08 am

Latife yapmak, neşeli olmak



Sual: Şaka yapmak, fıkra anlatıp insanları güldürmek iyi bir şey mi?

Cevap: Asık yüzlü, somurtkan insanların pek sevilmediğini hepimiz biliriz Güler yüzlü insanların sattığı sirkeyi alırız da, asık suratlı insanların sattığı balı almak istemeyiz Bu, insanların tabiatında var .

Yoğun çalışmalar ve üzücü olaylar karşısında sıkılan insanın, neşeli olmaya ihtiyacı vardır Bunun için ara sıra fıkra anlatmak, şakalaşmak iyi olur.
Peygamber efendimizin de şakalaştığı, (Ben de şaka yaparım, fakat doğru konuşurum) buyurduğu hadis kitaplarında bildirilmektedir Bir defasında, yaşlı bir kadına, (Cennete kocakarı girmez) buyurunca, kadıncağız üzülür Bunun üzerine kadına, (Sen o zaman genç olursun) buyurur .

Güler yüzlü, yumuşak ve cana yakın insanlarla konuşmak, tanışmak ve kaynaşmak kolaydır

Asık suratlı insanlar ile konuşmak, sıkıntıdır İhtiyaç kadar konuşur, bir an önce ayrılmak isteriz..




Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Herkesi Ziyaret Uygun Mu?




Sual: Herkesi ziyaret uygun mudur?

Cevap : Fâsık olan, günah işlememize sebep olacak akrabayı ziyaret gerekmez Fakat salih olan akrabayı ziyaret gerekir Salih arkadaşları ziyaret de çok sevabtır Ziyaret yalnız Allah rızası için olmalıdır Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir kimse, köydeki arkadaşını ziyarete gider Hak teâlâ, buna bir melek gönderir Melek o adama der ki:

- Böyle nereye gidiyorsun?

- Bu köyde bir arkadaşım var Onu ziyarete gidiyorum

- Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun?

- Hayır, sırf Allah rızası için ziyaretine gidiyorum

- Müjdeler olsun sana! Beni Allahü teâlâ gönderdi Hiç bir karşılık beklemeden arkadaşını ziyarete gittiğin için Allahü teâlânin sevgisine mazhar oldun) [Hakim]

Bir din kardeşini ziyaret edene bir melek, "Ne mutlu sana, Cennete girmiş oldun" der.
Hak teâlâ da buyurur ki:

(Benim için ziyaret eden kuluma, Cennette hoşlanacağı mükâfatlar vereceğim") [Bezzar]

(Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyaret etsin de, bir melek, "Ne iyi ettin, Cennet sana helal olsun" demesin Allahü teâlâ da buyurur ki: "Kulum beni ziyarete geldi Bana da onu ağırlamak düşer) [Ebu Yala]

(Din kardeşini ziyaret eden, dönene kadar, rahmet içindedir) [Taberânî]

(Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, birbirini Allah için ziyaret eden, Allah için sevip yardım edenler için hazırlanmıştır) [Taberânî]

(Bir mümini ziyaret için evinden çıkana, 70 bin melek, "Ey Rabbimiz; senin rızan için ziyarete giden şu kuluna rahmet et" diye duâ eder) [ENuaym]

(Bir müslüman, müslüman kardeşini ziyaret edince, 70 bin melek "Ey Rabbimiz, senin rızan için ziyaret eden bu kulundan razı ol" diye duâ ederler) [Taberânî]

(Din kardeşini, sırf Allah rızası için ziyaret eden cennettedir) [Taberânî]

(Din kardeşini ziyaret edene Cennette bir derece verilir) [Ey Oğ İlm]

(Ziyaretçinize ikram edin!) [Haraiti]

(Mümin kardeşini ziyaret edip müsafeha eden, ellerini ayırmadan her ikisinden Hak teâlâ razı olur Ağaçtan yaprak dökülür gibi, günahları dökülür) [Ey Oğİlm]

(Ziyareti aralıklı yap ki muhabbeti artırasın!) [Bezzar]

Hikmet ehli diyor ki: (Ziyareti terk etme, seni unuturlar Pek sık da gitme senden bıkarlar)

(Arşın etrafında nurdan kürsülerde, nur gibi parlayan insanlara Peygamberler ve şehidler gıpta ederler Bunlar, Allah için birbirini seven, Allah için buluşan, Allah için birbirini ziyaret edenlerdir) [Nesâî]


(Allahü teâlâ buyurur ki: Benim için birbirini ziyaret eden, benim için birbirini seven, benim için veren, benim için birbirine yardım eden, sevgime mazhar olur) [Hakim]

(Allah için sevdiği arkadaşının ziyaretine gidene, ardından bir melek, "Ne güzel iş yapıyorsun, Cenneti hak ettin" der) [Tirmizî]





Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Misafire Ev Ayırmak




Sual: Evim, işyerime uzak olduğu için, işyerime yakın küçük bir evde kirada oturuyorum Boş duran kendi evimde, bazan çocuklarım kalıyor Rahat iş yapabilmek ve dinlenmek için ve daha başka sebeplerle kendim de gidip kalıyorum Misafirim gelince, rahat etsin diye, boş duran eve alıyorum Bazı komşular da piknik yeri gibi kullanıyor Evimi böyle kullanmam günah mi?

Cevap: Günah değildir Evi sırf misafir için ayırmak da caizdir

Peygamber efendimiz, (Her şeyin bir zekatı vardır Evin zekatı ise, misafir odasıdır) buyurdu . Evin bir odası yerine tamamını misafire ayırmak elbette daha iyi olur.




Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6



Sabah Kalkarken




Erken yatıp erken kalkmaya çalışmalıdır! Özürsüz sabah vakti uyumak uygun değildir .
Hadis-i şerifler de buyuruldu ki:

(Sabah vaktindeki uyku rızka manidir) [Beyhekî]

(Günün evvelinde uyumak aklı azaltır, ortasında uyumak [kaylule yapmak] enbiya ve evliyanın ahlâkındandır Gündüzün sonunda uyumak tenbelliktir) [Şira]

(Şu dört şeye riayet edenin kendisi ve aile efradı muhtaç duruma düşmez:


1- Sabahtan önce kalkıp namaz kılmak,

2- Vakit girmeden abdest almak,

3- Ezandan önce mescide girmek,

4- Vitir namazından sonra konuşmamak)



Her sabah kalkınca şunları yapmalıdır:

1- Kalkar kalkmaz Allahü teâlâyı anmalı!

2- Durumuna uygun şekilde giyinmeli!

3- Abdest almalı! Hep abdestli durmaya çalışmalı!

4- Namazı vaktinde ve noksansız kılmalı!

5- Rızkı Allahü teâlânın verdiğine inanıp helalden talep etmeli!

6- Allahü teâlânın taksimatına razı olmalı, verdiklerine kanaat etmeli!

7- Allahü teâlâya tam tevekkül etmek

8- Allahü teâlânın takdirine razı olarak sabretmeli!

9- Onun verdiği bütün nimetlere şükretmeli! En büyük nimet müslüman olmaktır

10- Helalinden kazanıp helalinden yemelidir! (T Gafilin)

Her sabah (Kendimin, aile efradımın rızkını helalden kazanıp, kimseye muhtaç olmamak, ibâdetlerimi uygun yapabilmek ve insanlığa hizmet edebilmek için işime gidiyorum) diye niyet etmelidir!

Evden çıkarken Ayet-el kürsiyi, eve girerken de İhlas-ı şerifi okumalıdır!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kim evinden çıkarken Ayet-el kürsi okursa, yetmiş melek, evine dönünceye kadar ona duâ ile istiğfar eder) [Ey oğul ilmihali]

(Evinden çıkarken "Bismillah, tevekkeltü alellah, La havle vela kuvvete illa billah" diyen, tehlikelerden korunur, şeytan ondan uzaklaşır) [Tirmizî]

(Eve girerken İhlas suresini okuyan, yoksulluk görmez) [Tefsir-i Kurtubi]


En son DJ_DiL@N. tarafından C.tesi Kas. 15, 2008 6:11 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

Islamda Görgü Kurallari Empty
MesajKonu: Geri: Islamda Görgü Kurallari   Islamda Görgü Kurallari I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 6:08 am

Uyku Adabi



Sual: Uyku adabı nelerdir?

Cevap: Günümüzün ortalama üçte biri uyku ile geçmektedir Gafletle geçmemesi için uykuyu da değerlendirmek gerekir Müminin her hareketi şuurlu olmalıdır Gafletle yatıp gafletle kalkmamalıdır!

Rastgele yatağa girip uyumak doğru değildir

1- Yatağa abdestli girmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Abdestli yatanın ruhu Arşa yükselir ve gördüğü rüyalar doğru olur Abdestsiz yatanın ruhu yükselmez, gördüğü rüyalar, karışık olur, doğru çıkmaz) [İGazali]

(Abdestli yatan, gece ibâdet eden ve gündüz oruç tutan kimse gibi sevab kazanır) [Hakim]


2- Misvaklanıp sağ yanı üzere kıbleye karşı yatmak sünnettir Uyku, ibâdetleri kuvvetle ve sağlam yapmak niyetiyle olursa ibâdet olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Âlimlerin uykusu ibâdettir) [İGazali] .

Vasiyetini Yazmalı

3- Borçları ve önemli işleri olan kimse, vasiyetini yazmadan yatmamalıdır! Çünkü sabaha çıkacağını kimse bilemez Eğer vasiyetsiz ölürse, Kıyamete kadar konuşamaz Ölüler kendini ziyaret eder, onunla konuşmaya çalışırlar, fakat o cevap veremez O zaman (Bu miskin vasiyetsiz ölmüş) derler Vasiyet olarak, varsa kul borçlarını, namaz ve oruç kazaları gibi Hak borçlarını yazmalı, ölümünden sonra ne yapılmasını istiyorsa bildirmelidir!

4- Günahlarına tevbe edip uyumalıdır! Herkese iyilik yapacağına, uyandığı zaman kimseye fenalık etmiyeceğine niyet ederek yatmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Hiç kimseye zulüm ve kin hissi duymadan yatanın günahları affolur) [İEbiddünya]

5- Yatarken, gece ibâdete kalkmaya niyet etmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Gece ibâdet etmek niyetiyle yatan, fakat uyku galebe çalıp sabaha kadar uyanamayan, niyeti sebebiyle gece ibâdet etmiş gibi sevaba kavuşur Uykusu da kendisine Allahü teâlânın ihsan ettiği bir sadaka olur) [İMace]

6- İyice uyku gelmeden yatmamalıdır! Kıymetli ömrü uyku ile geçirmemelidir! İhtiyaç kadar uyumalıdır!

7- Yatarken Ayet-el-kürsi, üç İhlas ve bir Fatiha, iki Kuleuzüyü okumalıdır! Salevat-ı şerife getirmelidir! "Amenerresulüyü yatsıdan sonra okumayı adet edinmelidir!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gece Bekara suresinin son iki ayetini okuyana, bu iki ayet, herşey için kâfidir) [Müslim]

8- Uykunun bir nevi ölüm, uyanmanın da dirilmek olduğunu düşünmelidir! Hz Lokman, oğluna (Oğlum, ölümden şüphen varsa, uyuma! Uyumak mecburiyetinde kaldığın gibi, ölmeye de mahkumsun Eğer dirilmekten şüphe ediyorsan, uykudan uyanma! Uykudan uyandığın gibi öldükten sonra da dirileceksin) buyurmuştur

9- Yatarken yarınki hayırlı işleri yapabilmek için istirahat etmeye, sabah namazına kalkmaya ve ertesi gün hayırlı işler yapmaya niyet etmeli! Böyle niyet edenin uykusu ibâdet olur Gece uyanınca duâ etmeyi adet haline getirmeli!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Uykudan uyanınca, "Allahümmağfir li" derse, duâsı kabul olur) [İ Ebiddünya]

10- Henüz sabah namazının vakti girmeden, yani seherde kalkmaya çalışmalıdır Seher vakti kalkmak berekettir Hele sabah namazının vakti girdikten sonra, güneş doğana kadar uyumak rızık yönünden de zararlıdır .
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Sabah uykusu, rızka manidir) [Beyhekî]

İbni Abbas hazretleri, sabah vakti oğlunu uyur görünce buyurdu ki: (Oğlum, rızıkların dağıtıldığı saatte uyunur mu? Bu saatte uyumak, tembellik alametidir, unutkanlığa sebep olur) [Şira]

[color-red]Yatarken [/color]
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Yatarken Fatiha ve İhlası okuyan, ölüm hariç, her şerden emin olur) [Bezzar]

(Yatarken Kâfirun suresini okuyan şirkten beri olur) [Tirmizî]

(Yatarken Mülk [Tebareke] suresini okumadan yatma! Çünkü ölürsen kabirde sana yoldaş olur) [Ey Oğul İlmihâli]

Tok Karnına Uyumak
Mümkün mertebe yemeği yatarken yememelidir!

Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Tok karnına uyumak, kalbi katılaştırır) [Taberânî]

Yenilen yemekleri namaz kılarak veya helal kazanç yollarında eritmeye çalışmalıdır!



Çok Uyumak

Çok eser vermiş zatların hayatını incelerseniz, az uyuyup çok çalıştıkları görülür Ancak zaruret veya ihtiyaç miktarı uyumalıdır!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Annesi, Hz Süleymana "Evladım, çok uyuma, çok uyumak, Kıyamette insanı fakir bırakır" dedi) [İbni Mace]

(Cehennemden kaçın, Cenneti isteyenin gözüne uyku girmez Dünya, lezzet ve şehvetlerle kuşatılmıştır Bunlar sizi ahıretten alıkoymasın) [İMende]

(Ümmetim için en çok korktuğum şey, göbek büyüklüğü, uykuya devam, tembellik ve iman zayıflığıdır) [Deylemî]


Az Uyumak
Az ye kalbini pakla, fazla uykuyu mezara sakla! Az uyumak nimettir, çok uyumak gaflettir Gaflet ise zarardır, kalbimizi karartır Fazla uykuyu at, seherde dağıtılır murat Seher ne kadar kutludur, o vakit uyanık olan mutludur Seherde rahmet kapıları açılır, uyanıklara nimet saçılır Çok uyku eziyettir, az uyku meziyettir Az ye, az uyu, çok konuşma, evliya olursan şaşma! Çünkü evliyalığa bu üç meziyetle girilir, sonra sayısız nimet verilir Çok uyumak çok fazilet götürür, gaflet ve tembellik getirir Az ört yorganları, çünkü uyku tembelleştirir organları Uyku ölüme eştir, gafletle uyuyanın sonu ateştir Arifler sehere hasrettir, onlara çok uyumak musibettir.
Cenab-ı Hak her gece, buyurur şöylece: "Duâ eden yok mu, duâsını kabul edeyim, benden isteyen yok mu istediğini vereyim) [Buharî]

Geceleri ne güneşler doğar, fakat gafletle yatanı zulmet boğar Uyanıklık huzurda edeptir, çok uyku pişmanlığa sebeptir Arif, huzurda durmaktan lezzet alır, gafiller bundan mahrum kalır Az uyku kalbe ciladır, çok uyku ise belâdır Sanma çok yemek kan olur Çok uyuyan unutkan olur Çok uyumak ayıptır, kıymetli vakitten kayıptır Midesi boş olana uyku gelmez, az uyuyana korku gelmez

Bir talebe, bir âlimi çok seviyormuş Sohbetinde bulunmaya can atarmış Âlime durumu bildirmişler Âlim de (Gece beklesin, muhakkak geleceğim) demiş Talebe saatin zilini kurarak biraz uyumak üzere yatmış Âlim gelince talebeyi uyur hâlde bulmuş Saatin zilini bağlamış Cebine biraz ceviz ve üzüm koyarak gitmiş Talebe sabah olup uyanınca yaptığı hataya pişman olmuş, uyuyarak beklenilmeyeceğini, sevenin gözüne uyku girmeyeceğini, girmemesi gerektiğini anlamış.





Islamda Görgü Kurallari Blume12iz6
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
 
Islamda Görgü Kurallari
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Radyomuzda Sohbet Kurallari Lutfen Uyalim....

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GÜLERYÜZFM FORUM :: GülerYüzFM Dini Özel :: Islam Bilgileri-
Buraya geçin: