GÜLERYÜZFM FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GÜLERYÜZFM FORUM

GURBETTEN SILAYA SILADAN GURBETE SIZIN SESINIZ
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 RUHUN NEFSE TESLİMİ VE TÖVBE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DJ_DiL@N.
Admin*
Admin*
DJ_DiL@N.


Kadın
Mesaj Sayısı : 1250
Kayıt tarihi : 17/08/08

RUHUN NEFSE TESLİMİ VE TÖVBE Empty
MesajKonu: RUHUN NEFSE TESLİMİ VE TÖVBE   RUHUN NEFSE TESLİMİ VE TÖVBE I_icon_minitimeC.tesi Kas. 15, 2008 7:11 am

Cenab-ı Hakk insanoğlunu yarattığı andan itibaren insanlık sadece fiziksel değişime ve gelişime uğramamıştır. Bunun yanından ruhsal değişim ve gelişim başlamış ve insan çok bilinmeyenli denklem misali daha da karmaşık bir hale gelmiştir. İnsanın ruhsal açıdan değişip gelişmesi kişilik denilen kavramla psikolojik bir boyut kazanmış ve kişiliğe dair her şey insanın ve toplumun yapılanmasında asli unsur olmuştur. Bu yapılanmayı sağlayan iki temel aktör vardır. Birincisi Yüce Allah’ ın emir ve yasaklarına riayet eden kişiliğe sahip ruh yapısını taşıyan insanlar. İkincisi ise Yüce Allah’ ın emir ve yasaklarına riayet etmeyen kişiliğe sahip ruh yapısını taşıyan insanlardır. Bu iki insanın arasındaki mücadele hak ile batılın, sevap ile günahın arasındaki mücadele misali sonsuza kadar sürecektir ve bütün zorluklara rağmen mücadeleyi hak ve sevap kazanacaktır.

Ruhun nefse teslimi isyanın ve günahın başlangıcıdır. Nefis şeytanın arzularına uymakta zorlanmayan zayıf ve aciz bir yapıya sahiptir. İnsanoğlu mizacı gereği kolay ve zahmetsiz olanı tercih eder. Allah rızasını kazanmak için nefsini ıslah etmek, kötü alışkanlıklardan uzak durmak ve Hakk’ a yönelmek zor gelir insanın nefsine. Örneğin zengin bir işadamının gücü ölçüsünde gösterişe ve reklama kaçmadan maddi açıdan zor durumda olan insanlara yardım etmesi genel anlamda zor gelir. Bunun yanında yine zengin bir işadamının eğlenceye ve lükse bol para harcayıp kendi mutluluğu için yaşaması daha kolay gelir. Böyle örnekleri zaten çevremizde fazlasıyla görüyoruz. Magazin programlarında ruhunu nefsine teslim etmiş o kadar çok zavallıyı görüyoruz ki bu acı tablo ahlaki açıdan milletimize ve gençlerimize de kötü örnek olmaktadır.

İnsan Ruhu birçok duyguyu ve davranışı bünyesinde ihtiva eden olağanüstü bir organizasyondur ve Yüce Allah’ ın varlığının en güzel ispatıdır.

İnsan bir et parçasıyken bedenine can veren ruhla söz ve davranış özelliklerine haiz olmuş ve doğumdan ölüme kadar ruhsal özellikleriyle kendi hayatını şekillendirmiştir. Ölüm ise sadece bedenen gerçekleşen ama ruhen asla gerçekleşmeyen ‘‘ Dünyevi Hayattan Ayrılma ve İlahi Kudrete Geri Dönme Sürecinin ’’ bir tecellisidir.

Ruh, Yüce Allah’ ın varlığının ve kudretinin insana yansımış halidir ve ölümden sonra Ahiret Hesabını verecek olan asli varlıktır.

Bu hesap Sevaplar ve Günahlar ekseninde Allah’ ın sonsuz adaletine ve merhametine göre son şeklini alarak ruhun cennet veya cehennem adresini belirleyecektir. İnanan ve inandığı gibi yaşayan bütün Müslümanlar elbet Cennet ile müjdelenmiştir Allah-ü Teala tarafından.

Bu konuyla ilgili olarak Yüce Allah şöyle buyurmuştur ;

‘‘ İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için ; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “ Bu ( tıpkı ) daha önce ( dünyada iken ) bize verilen rızık ! ” diyecekler. Halbuki bu rızık onlara ( dünyadakine ) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ’’

BAKARA SURESİ – 25. AYET-İ KERİME

İnsan ruhunu Yüce Allah’ a kayıtsız şartsız teslim edip İman, İbadet, Sabır, Şükür ve Dua ile bütünleştirdiği zaman cennetle müjdelenmiştir.

Ola ki, insan ruhunu şeytana kayıtsız şartsız teslim edip İnkar, Haram, İsyan, Zulüm, Haksızlık ve Küfür gibi kötülüklerle bütünleştirdiği zaman ise cehennemle cezalandırılmıştır.

Yüce Allah bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmuştur ;

‘‘ Kötü işler yapmış olanlara gelince, bir kötülüğün cezası misliyledir ve onları bir zillet kaplayacaktır.
Onları Allah ( ın azabın ) dan koruyacak hiçbir kimse de yoktur. Sanki yüzleri, karanlık geceden parçalarla örtülmüştür. İşte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ’’

YUNUS SURESİ – 27. AYET-İ KERİME

Yüce Allah, biz insanoğluna Son Mukaddes Kitap olan Kur’an-ı Kerim’ i ve Son Peygamber olan Hz. Muhammed ( s.a.v. )’ i göndermiş ve Ruhun Nefse Teslimini asla istememiştir.

En güzel yol Allah’ ın yoludur.

En güzel ruh Allah’ a teslim olmuş ruhtur.

Ve en güzel insan Allah rızası için yaşayan ve yaşatan insandır.

Bütün güzellikler yalnızca ve yalnızca Yüce Allah’ ın kendisinde toplanmıştır ve dünyevi her güzellik yalanın sahte yansımasıdır. İnsan bu sahte yansımalara aldanmadan ve ruhunu günahlara kurban etmeden hayatını yaşamalıdır. Hayat yalan ölüm ise gerçektir. Hiç kimse bu yalan hayatta baki değildir ve elbet takdir-i ilahi gereği ölümü tadacaktır. Ölüm ise yeni bir başlangıcın ilk hamlesidir. Hz. Azrail ( a.s. ) İlahi Emirle geldiği zaman ruhumuzu bir saniye bile gecikmeksizin teslim alacak ve sıcak bedenimiz birkaç dakika da buz kesilecektir. Bu gerçeğin kaçışı asla yoktur.

Ölüm yok oluş değildir.

Ölüm yeni bir var oluştur.

Son yıllarda dünyanın gidişatına baktığımızda ölümü unutup dünya nimetlerine aşık olan Ruhunu Nefsine Teslim Eden insanları görüyoruz. Zevk-i Sefa içerisinde yaşayarak kıyamet günü verecekleri hesabı unutup kul hakkı yiyen, insanlığa kan ve gözyaşı döktüren ve hatta günahı normal gibi gösteren zavallı günahkarlar topluluğunun varlığı her geçen gün daha da artmaktadır. İnsanlık yeniden cahiliye dönemine yaklaşmakta ve İslam Dünyası bu acı tablo karşısında çare üretememektedir. Maalesef dünya küresel ve bölgesel Firavunların hüküm sürdüğü bir yer haline gelmiştir.

Ruh Hakk’ tan Batıla yönelirken ve Şeytan adeta bayram ederken bu kötü zamanda biz Müslümanlar olarak yeni bir gönül ve fikir seferberliği başlatmalıyız. Buna mecburuz ve muktediriz. Önce kendimizden başlayarak sırasıyla ailemize, akrabalarımıza, komşularımıza, tanıdıklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa Yüce Allah’ ın ve ölümün varlığını yeniden hatırlatmalı ve ruhlarımızdaki günahkar izleri temizleyerek örnek bir Müslüman olmalıyız.

Ruhun ve Nefsin Hakk’ a yönelişinin en ulvi yolu samimi bir tövbedir ve Allah’ ın rızası için yaşayabilmektir. Tövbe en güzel kelimedir insanın hayatında. Duruluğun, temizliğin, arınmanın ve bütün güzelliklerin ve iyiliklerin başlangıcıdır Tövbe.

Yüce Allah, içten ve yalansız bütün tövbeleri kabul eder ve biz kullarına her zaman yeni bir başlangıç yapma fırsatı verir.

Yüce Allah, Tövbe ile ilgili şöyle buyurmuştur ;

‘‘ Ey iman edenler ! Allah’a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. “ Ey Rabbimiz ! nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla ; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter ” derler. ’’

TAHRİM SURESİ – 8. AYET-İ KERİME

İnsanoğlu kendisini yoktan var eden ve topraktan yaratan İlahi Yaratıcısına itaat, ibadet ve hizmet etmek için nefsiyle yarışmalıdır ve ruhunu asla nefsine, nefsinin şeytani ve günahkar isteklerine teslim etmemelidir.

Geçmişin günahlarından ve karanlığından kurtulup samimi bir şekilde tövbe etmeliyiz ve bedenimizden ayrılarak hesaba çekilecek olan ruhumuzu günahlardan arındırıp cennetin kapılarını açmalıyız. Hayat kısa, ucuz ve yalan. Ölüm ise her an her yerden gelebilir. Ölüme hazırlıksız yakalanmamak için ruhumuza daha fazla çile çektirmemeliyiz ve nefsimizi bir an önce ıslah etmeliyiz.

Allah, bizleri yolundan ayırmasın ve cennetine girecek olan Gönül ve Fikir İnsanlarından eylesin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.guleryuzfm.de/radio.htm
 
RUHUN NEFSE TESLİMİ VE TÖVBE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GÜLERYÜZFM FORUM :: GülerYüzFM Dini Özel :: Islam Bilgileri-
Buraya geçin: